Yapılan son araştırmalar, kadınların daha ince ve seksi görünme arzularının, cinsel isteksizlik nedeni olduğunu ve bu duygunun yatak odalarının kapılarına kadar dayandığını gözler önüne seriyor.
Günümüzde özellikle kadınlarda yeme bozuklarına oldukça sık rastlanıyor. Bunların; hafif sorunlardan, ‘anoreksiya’ veya ‘bulimia’ gibi şiddetli yeme problemlerine kadar çeşitlilik gösterdiği belirtiliyor. Bu problemler, kadınlarda cinsel sorunların yanı sıra uzun vadede aşırı yüksek veya düşük tansiyon, kalp problemleri, depresyon, kemik erimesi gibi problemlere de yol açıyor. Yeme bozukluğu olan kadınlarda ortaya çıkan hormonal problemler regl düzensizliklerine de yol açıyor. 12 bin kadın üzerinde yapılan bir çalışma, yeme bozukluklarının kadınlarda kısırlık nedeni olduğunu gösteriyor.
Fiziksel kaygılar baskı yaratıyor
Aile Sağlığı Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ece Hattat, “Bu hastalığa yakalananlar vücutlarını çok abartılı algılayınca kendilerini cinsellikte de rahat bırakamıyor. Sürekli vücutlarının nasıl göründüğüyle ilgili kaygı duyup; zevk almaya, partnerlerine ve dokunuşlara odaklanamıyorlar” diyor. Bu durum; cinsellikten kaçınma, kendini rahat bırakamama, cinsel uyarılma ve orgazm problemleri gibi sorunlara yol açıyor. Kısacası, kadınların daha ince ve seksi görünme istekleri cinsel isteksizliğin daha yatak odasının kapısında başlamasına neden oluyor. Son yıllarda vücut imajı sorunları ve yeme problemlerinin erkeklerde de arttığı belirtiliyor. Takıntılı şekilde spor yapan, kas oranını artırmaya çalışan, vücudunu sürekli diğer erkeklerle kıyaslayan erkekler psikolojik yönden sağlıklı bulunmuyor. Amerika’da 20 bin erkek üzerinde yapılan yeni bir çalışma, yeme bozukluğunun, erkeklerde; obezite, depresyon, aşırı stres ve konsantrasyon zorluğunu artırdığına dikkat çekiliyor. Erkeklerde penis hacmi ve şekliyle ilgili kaygılar da sık görülüyor.
Kişisel hijyene özen gösterin
Çiftlerin birlikte oldukları zamanlarda; kişinin kendisine, giysilerine, kişisel hijyen ve güzelliğine özen göstermesi hem özgüvenini artırıyor hem de partnerinin hoşuna gidiyor. Dr. Hattat, “Cinselliği sürekli olarak; zaman, mekân ve koşulların uygun olduğu anda yaşayamazsınız. Yorgun olsanız veya kendinizi bakımsız hissetseniz de bazen kendiliğinden gelişen karşılıklı istekler bunun keyfini çıkarmayı gerektirir” diyor. Kısacası cinsellikle ilgili hisler spontan olarak oluştuğunda cinselliği ertelememek ve o anı yaşamak gerekiyor. Ancak cinselliğin her zaman doğal ve kendiliğinden gelişmediği düşünüldüğünde kişisel hijyen ve bakıma dikkat etmek, hem kişi hem de partneri açısından motive edici görülüyor.
Hazırlayan: Ceyda Erenoğlu