Duyu bütünlemesi nedir? Duyu bütünleme bozukluğunun belirtileri nelerdir? Özel Eğitim Öğretmeni Psikolog Mine Ağır, duyu bütünleme bozukluğu hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Duyu bütünlemesi, çevremizden veya vücudumuzdan gelen duyusal bilgilerin etkileşimi ve bunların sonucunda ortaya çıkan motor ve duyusal davranışların analizini ve sentezini kapsayan nörolojik bir süreçtir.
Çevreden gelen uyaranları algılamamızı sağlayan ve bu uyaranlara cevap vermemize neden olan yedi adet duyumuz bulunur. Bunlar bilgilerin geldiği duyular; Tat, Dokunma(Taktil), İşitme, Koku, Görme; diğer ikisi ise denge, hareket(vestibüler), kas ve eklem duyusu (propriosepsiyon) olarak ifade edebiliriz.
DUYU BÜTÜNLEME TERAPİSİ ile BİRÇOK SORUN TEDAVİ EDİLEBİLİR
Duyu bütünleme anne karnında başlayan bir süreçtir. Anne karnındaki bebeğin amniyo sıvısı içerisindeki hareketleri ve dışarıdan gelen seslere tepki vermesiyle birlikte duyu bütünleme süreci başlar.
Erken dönemde dokunma hassasiyeti olan, hiperaktiv dediğimiz çocuklar ya da harekete, sese ve ışığa duyarlı olan çocuklar, duyusal bütünleme problemleri yaşayan çocuklardır. Duyu bütünleme sorunu yaşayan çocukların, duyular ile algılanan sinyalleri, sinir sistemleri tarafından tam olarak yorumlanamaz.
Duyu bütünleme terapisi ile sosyalleşme sorunları, öğrenme problemleri, okulda konsantrasyon bozukluğu, arkadaşları ile iletişim kurmakta sorun yaşamak gibi bir çok sorun kolayca tedavi edilebilir. Aynı zamana idrar kaçırma, yeme problemleri, uyku problemleri, el yazısı sorunları ve ince motor becerileri gerektiren davranış sorunları da duyu bütünleme terapisi ile tedavi edilebilmektedir.
DUYU BÜTÜNLEME BOZUKLUĞUNUN BELIRTILERI NELERDIR?
Duyu bütünleme bozukluğu belirtileri, her çocukta farklı özellikler gösterebilir. Ayrıca duyu bütünleme bozukluğunun belirtileri farklı yaş aralıklarına göre de değişebilir.
Duyu bütünleme bozukluğunun belirtileri şu şekildedir:
– Yemek yemekte sorun yaşama
– Asıl bakım veren kişi dışında kimseye gitmek istememe
– Sürekli uyku halinde olma
– Kıyafet giyerken asabi olma, kıyafetlerin içinde rahatsız olma
– Özellikle beceri gerektiren oyuncaklarla nadiren oynama
– Bir objeden veya aktiviteden diğerine geçerken zorluk çekme
– Acıyı hissetmeme veya acıya geç tepki verme
– Sarılmayı reddetme, onu tutan kişiden uzaklaşma çalışma
– Oyuncaklara bakmayla, emzikle veya ebeveynlerinin sesini dinlemeyle sakinleşmeme
– Gevşek vücut yapısının olması, denge eksikliği ve sıklıkla bir şeylere çarpma
– Çok nadir ses çıkarma
– Tuvalet eğitiminde güçlük yaşama
– Dokunmaya, koklamaya fazla duyarlı olma
– Dokunulduğunun, dürtüldüğünün farkında olmama
– Kalem kullanmak, düğme iliklemek gibi motor becerilerinde zorluk çekme
– Elleri boştayken nasıl hareket edeceğini bilememe
– Yeni motor becerileri öğrenmede güçlük çekme
– Sürekli hareket halinde olma
– Etrafındaki her şeye ve herkese dokunma
– Arkadaş edinmede zorluk çekme
– Çok heyecanlı olma, sakinleşememe
– Ani ruh hali değişiklikleri yaşama
– Zayıf gözükme, bir işle uğraşırken birden halsiz düşme
– Kurduğu cümlelerin anlaşılmaması
– Eylemsel komutları anlamama
– Dış etkenlere fazla tepki gösterme, fazla uyaran olma
– Sınıfta çabuk dikkatin dağılması, yerinde duramama
– Sınıfta, teneffüste, oyun oynarken çabuk bunalma
– Görevleri yavaş yerine getirme
– El yazısı gibi motor becerilerinde zorluk çekme
– Kambur durma, sakar gözükme
– Yeni aktiviteleri yavaş öğrenme
Sağlıklı ve mutlu günler dilerim.
Mine Ağır
Özel Eğitim Öğretmeni ve Psikolog